******-İnönü olmaz!
Salı Ara. 30, 2008 3:32 pm
Saray’ın üstünde yapımına izin verilen devasa otel binasının oluşturduğu baskı Dolmabahçe’yi denize itiyor. Ama konu Beşiktaş olunca Kültür Bakanlığı kaçıyor. Artık olay Başbakanlık, hatta Köşk’e kadar dayanmıştır.
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, basın toplantısında İnönü Stadı Projesi’nin Kültür Bakanlığı tarafından beklemeye alındığını belirtip, “Bize stadı başka yere taşıyın, teklifinde bulundular. Ama İnönü Beşiktaş’ın kalbidir. Kimse söküp alamaz. Bizi oradan atamazlar” dedi. Bunun üzerine kongre üyesi Bayram Yağcı’nın kulağımızda ‘küpe’ olan sözleri geldi aklıma...
Birkaç yıl önceydi. Sanırım Uğur Dündar ortaya çıkarmıştı skandalı. ******’ün Dolmabahçe Sarayı’nın deposundaki bazı eşyaları ile birlikte çok sayıda tarihi eser rutubet nedeniyle çürümüştü. İşte Yağcı bu konuyu söylemişti, “Saray’ın altından dehlizler vardı. Bunlar, şu an Swiss Otel’in yapıldığı yere çıkıyordu. Bu hava sirkülasyonu nedeniyle Saray’ın altındaki depo ve diğer bölümlerde nem diye bir şey yoktu. Otel yapıldıktan sonra çoğu kapandı. İşte bu yüzden yıllardır sapasağlam duran her şey çürümeye başladı.”
‘İlk depremde yıkılır’
İşte bu tarihi mirasın yok olmasına göz yuman Kültür Bakanlığı, her an yıkım tehlikesi ile karşı karşıya olan İnönü Stadı’nın yeniden yapılmasına engel oluyor. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ‘ilk depremde yıkılır’ diye rapor ettiği stada çeşitli bahanelerle izin verilmiyor.
Bir tarafta Mustafa Kemal ******’ün hayata veda ettiği Saray’ın içler acısı hali... Diğer yandan en yakın silah arkadaşı İsmet İnönü’nün adını taşıdığı stadın durumu...
Rahmetli Hasan Doğan’ın kemikleri sızlıyordur herhalde. İnönü Projesi’ni Başbakan’a bizzat götürüp ‘olur’ almıştı. Bunun üzerine Beşiktaş dünyanın bir numaralı firması olan HOK’a (Wembley ve Arsenal gibi dev eserleri gerçekleştirdi) proje çizdirdi. Sponsor buldu. Dünyanın en güzel yerine en özel stat yapılacak. Ön tarafa 5 bin kişilik anfi tiyatro. Üstü tam kapanıp açılabilir tavan. Kaplanabilir zemin. Otoparklar, kongre merkezi, sinema, tiyatro, restoran, cafe, alışveriş merkezi, ofis ve çeşitli spor aktivitelerini bünyesinde barındıran, 365 gün 24 saat açık bir yer. Şimdiki gibi iki haftada bir maç yapılan ‘mezarlık’ değil yani...
Bekleyip göreceğiz
Saray’ın hemen üstüne yapımına izin verilen devasa otel binasının oluşturduğu baskı Dolmabahçe’yi denize itiyor. Stadın yanı başında Ritz Carlton Otel ve gökdeleni... İsim yabancı olunca Kültür Bakanlığı basıyor imzayı... Ancak konu ****** ve İnönü olunca kaçıyor!
Bu ülkede kanunlar kişilere, kulüplere göre farklı mı işliyor? Fenerbahçe ve Galatasaray statlarının durumu ortada... Fulya’ya bakarsak bunu daha da iyi görüyoruz. Yıllardır sürüncemede bırakılan tesislerin yanına, Adnan Polat 42 katlı gökdelen dikmişti. Karşısına başka bir firma, 100 metre ilerisine Aşçıoğlu gökdelen... Ama konu Beşiktaş olunca Fulya Projesi 30 sene sonra hayata geçirilebildi.
Artık bu olay Kültür ve Spor Bakanları’nı aşmıştır. Başbakan ve hatta Beşiktaş kongre üyesi de olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e kadar dayanmıştır. Bekleyip gelişmeleri takip edeceğiz.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz